Merhaba, ben Ercüment, yaşım 33, İzmir’de yaşıyorum ve bir fabrikada vardiyalı olarak çalışıyorum. Karım benden 2 yaş büyük, ama iri göğüsleri ve yuvarlak götüyle, çay bardağı gibi vücuduyla çok sexy bir kadındır. Geçen ay köyden aradılar, (karımın bir akrabasının oğlu) Oktay İzmir’e kısa süreli eğitim için gelecekmiş. Ona ucuz bir otel veya pansiyon gibi bir yer ayarlamamızı rica ettiler. Biz de yabancı yerde kalıp zorlanmasın diye bizimle kalmasını önerdik. Kabul ettiler ve Oktay bizde kalmaya geldi. Oktay, 18 yaşında, orta boylu, zayıf, sarışın ve saf bir gençti. Küçük odayı ona düzenledik, gündüzleri okulda, akşamları evdeydi…

Fabrikada birlikte çalıştığım Necati isminde bekar ve çapkın bir arkadaşım var. Gömlek değiştirir gibi sevgili değiştirir, onları nasıl siktiğini bana anlatır sürekli. Bir gün evli bir kadını siktiğini anlattı. Ben inanmayınca da telefonunu çıkarıp karıyı nasıl siktiğinin videosunu izlettirdi. Yatak odasına taktığı gizli kamerayla kaydetmişti videoyu ve çözünürlüğü oldukça yüksekti.

O gece karımla yatak odamıza çekilince karıma anlattım, “Necati yine sevgili değiştirmiş, bu seferki evli bir kadın. Nasıl siktiğini de izlettirdi, gizli kamerayla kaydetmiş…” diye. Yatakta böyle şeyleri konuşunca karımın da benim gibi azdığını bildiğim için anlatırdım hep. Ardından sevişmeye başladık. Karımı domalttım, çıkan ‘Şap, şap, şap!’ sesleri eşliğinde Ah’laya Oh’laya sikişiyorduk. Bir ara gözüm kapı altından sızan koridor ışığına takıldı. Tam bizim odanın kapısının altında bir gölgelenme vardı. Oktay bizim kapıyı dinliyordu galiba. Hiç bozuntuya vermeden karımı sikmeye devam ettim, hatta daha da artırdım tempoyu. Karımın suyunu çıkarana kadar sikip, böğüre böğüre içine boşaldım. Sikişmemiz bitip seslerimiz kesilince gölge birden kayboldu ve koridorun ışığı söndü. Odamızdaki ebeveyn banyosunda duş aldık ve yattık.

Ertesi gün işteydim, aklımdan çıkmıyordu gölge meselesi. Oktay bizi dinliyor ve muhtemelen 31 çekiyordu. Oktay gençti ve belki de daha milli bile olmamıştı. Nedense ona kızamıyordum, aksine bizi sikişirken dinlemesi garip bir heycan bile vermiş, beni tahrik etmişti. O gece de karımla yatakodamıza çekilip sikişmeye başladık. Ben yine kapının altında gölgeyi farkedince, karımın kulağına fısıldayarak, “Bozuntuya verme, Oktay bizim kapıyı dinliyor!” dedim. Karım bunu duyunca paniklese de, ben karımı sikmeye devam ettim ve yine böğüre böğüre içine boşaldım. Gölge kaybolunca kalktık ve duşa girdik. Yıkanırken karım, “İnanmıyorum, Oktay yapmaz öyle şey! Yanlış görmüş olamaz mısın?” deyince, ben de, “Bunu öğrenmenin çok kolay bir yolu var!” deyip planımı anlattım…

Sabah mesaiye gittiğimde, Necati’ye o gizli kamerayı nerden aldığını, markasını, modelini, görüntüyü nasıl cep telefonuma aktaracağımı ve kaydeceğimi falan sordum. Necati, “Vayy, demek yengemle fantazi yapıp kaydedeceksizniz ha!” diyerek, kamera hakkında öğrenmek istediğim şeyleri anlattı. İş çıkışı gidip kameranın aynısından bir tane de ben aldım. Akşam eve gidince de Oktay gelmeden kamerayı koridora, bizim yatak odasının kapısını net görecek şekilde yerleştirdim, cep telefonumda gerekli ayarlamaları yaptım. Gece de yine karımla sikiştik. Duştan sonra tekrar yatağa geçip, karımla birlikte kamera kaydını izlediğimizde haklı olduğum ortaya çıktı. Kayıtta, biz sikişmeye başladıktan sonra Oktay kapımıza gelip, önce eğilip anahtar deliğinden bakıyor. Tabii birşey göremediği için seslerimizi dinlemekle yetinerek yarağını çıkarıyor ve 31 çekiyor, biz sikişimizi bitirirken de avucuna boşalıp gidiyordu.

Karım öfkelenmişti, ben engel olmasaydım gecenin o saatinde Oktay’ı evden kovacaktı. Karıma, sakin olmasını, Oktay’ın genç olduğunu ve o yaştaki biri için bunun normal bir ihtiyaç olduğunu söyledim. Karım sakinleşti biraz. Karımla biraz daha konuştuk. Öfkesi iyice yatışınca, “Şunu başa al da birdaha seyredelim!” dedi. Karımın bu isteği beni biraz şaşırtsa da, videoyu başa aldım ve yeniden seyretmeye başladık. İlk seyrettiğimizde de heycanla seyretmiştik, ama ikinci seyredişimizde çok daha farklı bir heyecan vardı. İkimiz de tahrik olmuştuk. İzlerken karım elini kalkık yarağıma atmış okşuyordu. Video bitince karım beni üstüne çekti, yarağımı amına soktuğumda amının içi daha önce hiç görmediğim kadar ıslaktı. Evlilik hayatımızın en sessiz, en kısa fakat en heyecanlı ve tatminkar sikişini yaptık. Karımın bukadar çabuk orgazm olduğunu hiç görmemiştim. 1 dakika sürmeden ikimiz de boşalıp rahatlamıştık…

Bundan çıkan sonuç ortadaydı, sikişirken Oktay’ın bizi dinlemesi ikimizi de müthiş tahrik etmişti. Ama aklıma daha farklı şeyler geliyordu, kapıyı aralık bırakıp teşhir olmak daha da heyecan verici olabilirdi. Ertesi gece yine yatak odamıza çekildiğimizde bu sefer kapıyı hafif aralık bıraktım. Soyunup sevişmeye başlayacağımızda, karım, “Napıyorsun, kapıyı kapat!” dedi. “Birşey olmaz!” deyip karımı domalttım ve sikmeye başladım. Karımı sikerken yan gözle şifonyerin aynasından kapıya bakıyordum. Derken Oktay’ın geldiğini gördüm, kapının kenarından sinsice izliyordu bizi. O izlerken daha da zevke geldim, karımı daha bir iştahla sikmeye başladım. Karım da Oktay’ın bizi izlediğini anlamış olmalıydı ki, inlemeleri değişmişti. Bir ara karımın amından çıktım, karımı Oktay’a teşhir etmek için hafif kenara çekilip karımın amını götünü okşadım. O esnada Oktay’ın 31 çektiğini farkettim ve karımı sikmeye devam ettim. Karım orgazm olunca ben de fazla dayanamadım ve içine boşaldım…

Oktay kapıdan uzaklaşınca kalktık, kapıyı kapatıp duşa girdik. Duşta karım, kapıyı aralık bıraktığım ve Oktay’ın izlemesine imkan verdiğim için biraz kızar gibi oldu. Karıma, “Bundan sen de benim kadar zevk almadın mı?” dediğimde, önce kem küm etti, ama sonunda çok zevk aldığını itiraf etti. O an karıma söylemesem de, aklıma daha ekstrem şeyler gelmiyor değildi, mesela karımı Oktay’a siktirmek gibi. Fakat bunu nasıl organize edeceğimi ve karımın kabul edip etmeyeceğini bilmiyordum…

Ertesi gece ve ondan sonraki gece sikişirken yine kapıyı aralık bıraktık. Karım da artık iyice alışmıştı Oktay’ın bizi izlemesine ve izlendiğini bilerek daha tutkulu sikişiyordu benimle. Sikiştikten sonra da kamera kaydından Oktay’ın bizi röntgenleyerek 31 çekişini izliyorduk. Benim kafamı meşgul eden düşünce ise, karımı nasıl sikireceğim konusuydu. Bir gece sikiştikten sonra yine duş alırken dayanamadım ve “Konuşmamız lazım…” diyerek konuyu açtım. “Bak bu Oktay çok saf, anladığım kadarıyla bu yaşa kadar hiç kız arkadaşı olmamış, dolayısıyla milli de olmamıştır!” dedim. Karım suratıma bön bön bakarak, “Eee?” dedi. “Yaşının verdiği bu azgınlıkla orospuya falan gider, hırlısı var, hırsızı var, arlısı var, arsızı var, ayrıca hastalık falan kapar, yani başına iş almasın!” dedim. Karım, “Eyvah, aman deyim! Nedir fikrin?” dedi. “Yardımcı olmamız lazım, sonuçta Oktay yabancı değil, akrabamız ve bize emanet!” dedim. Karım merakla, “Peki ne yapabiliriz, nasıl yardımcı olacağız?” dedi. “Ona ancak sen yardımcı olabilirsin!” dedim. Karım hiddetlenerek, “Asla olmaz, akrabamız o, hem sen beni nasıl paylaşırsın?” dedi. Sarıldım hemen, sakinleştirmeye çalıştım, mantıklı olmasını, bunu Oktay’ın iyiliği için yapmamız gerektiğini söyledim. Karım susmuş beni dinliyordu, Oktay’ın saf bir delikanlı olduğunu o da biliyordu. Karım, “Sonra konuşalım bunu, düşünmem lazım, şimdi yatalım!” dedi.

Ben ertesi gün fabrikadayken karımdan mesaj geldi, “Tamam, ama nasıl yapacağız?” yazmıştı. O an nedense havalara uçtum saçma şekilde. Tabii ki bu kadar sevindiğimi karıma belli etmedim. Eve gidince plan yapmaya başladık karımla. Karım, “Sen evdeyken nasıl olacak bu iş? Hem sen evde olursan Oktay rahat davranamaz!” deyince hak verdim. Onun için iki gün beklemeye karar verdik, iki gün sonra ben gece vardiyasına geçtiğimde sikişeceklerdi. Şimdi sadece bahane uydurma işi kalmıştı. Birkaç alternatif üzerinde düşündükten sonra bahaneyi de bulduk. Son günlerde sitede yaşanan hırsızlık olayları vardı. Birkaç gündür evde konuşulduğu için hırsızlık olaylarından Oktay’ın da haberi vardı. Gece karım Oktay’a bir ses duyduğunu ve hırsızdan korktuğunu söyleyip yatak odamıza çağıracak ve birlikte yatacaklardı. Koridordaki kamerayı da yatak odasına takacaktım ve böylelikle yanlarında olmasam da izleyebilecektim. Plan tamamdı, şimdiden ikimiz de müthiş heyecanlanmıştık.

Nihayet sabırsızlıkla beklediğim gün gelmiş, gece vardiyasına geçmiştim. O gün mesaiye gitmeden kamerayı yatağın tam üstündeki tavan avizesinin içine yerleştirdim. Birkaç dakika kamerayı test ettim, mükemmel görüntü ve ses veriyordu. Akşam işe giderken içim içime sığmıyordu. Derken gece karımdan mesaj geldi, “Duş alıp çıktım, hazırlanıp Oktay’ı çağıracağım!” diye. Ben de, “Biraz bekle, ben sana haber veririm!” diye yazdım. Vardiya amirine rahatsızlandığımı söyleyip izin aldım. Fabrikadan uzaklaşınca arabamı kenara çektim ve “Tamam, çağırabilirsin!” yazdım. Hemen telefonumdan kamera bağlantısını açtım. İzlediğimi bildiği için karım ne giydiğini gösterip, “Nasıl görünüyorum?” dedi. Üstüne kısa ve şeffaf geceliğini giymiş, sutyen takmamış, altında ise arkası ipli tanga külotu vardı. Ben de, “Mükemmel görünüyorsun, hadi çağır!” yazdım. Karımın o halini izlemek bile yarağımı kazık gibi etmeye yetmişti.

Karım kapıyı açıp, “Oktaaayyy, bir ses duydum, hırsız var galiba, gelsene!” diye seslendi. Oktay çabucak geldi, “Nerden geldi ses abla, bakayım hemen!” dedi. Karım, “Balkonda biri var galiba, birtakım sesler duydum, çok korktum!” dedi. Oktay balkonun kapısını açıp balkonu kontrol etti ve “Balkonda kimse yok, boşuna telaşlanmışsın abla, için rahat olsun!” dedi. Karım, “Tüh yaa, ben şimdi korkudan uyuyamam da, bu gece burda yatsana!” dedi. Oktay, “Tamam, battaniyemi ve yastığımı getireyim…” deyince, karım, “Ne yapacaksın battaniyeyi yastığı?” diye sordu. Oktay, “Yerde yatarım ben abla!” deyince, karım, “Saçmalama ya, yanımda yatarsın!” dedi. Oktay aptallaşmış gibiydi, “Abla bari üstüme eşofmanlarımı giyip geleyim…” dedi (üzerinde şort ve tişörtle gelmişti). Karım, “Eşofmanla yatılmaz, hem içerisi çok sıcak, hadi geç yatağa!” deyince Oktay sıkıla sıkıla geçti yatağa ve yorganı çekti üzerine.

Karım, “Lamba açık kalsın, ışık yandığını görürse hırsız gelmez!” dedi ve çaktırmadan kameraya bakıp bana göz kırptı, benim net izleyebilmem için açık bırakmıştı ışığı. Karım yatağa girip, “Hadi uyuyalım canım!” dedi. İkisi de bir süre hareket etmeden yan yana sırtüstü yattı. Sonra karım öfleyip püfleyip, “Çok sıcak oldu, hem ben yorganla yatmayı sevmiyorum!” diyerek doğruldu, önce yorganı açtı, sonra da yorganı ayaklarıyla iterek yataktan aşağıya düşürdü. Tekrar sırtüstü yattığında da geceliğinin önü biraz daha açılmış, sutyensiz göğüslerinin nerdeyse tamamı meydana çıkmıştı. Karım yalandan uyumak için gözlerini kapattığında, Oktay da karıma doğru dönmüş, karımın göğüslerini izleyerek yarağıyla oynuyordu…

Az sonra karım arkasını Oktay’a dönüp yatmaya devam etti. Kasıtlı olarak arkasını döndüğünden emindim, biraz da götünü sergilemek istiyordu. Oktay karımın yüzünü göremiyordu, ama ben kameradan karımın hınzırca gülümsediğini görebiliyordum. Karım iyice kudurtmuştu Oktay’ı. Gerçi onları izlerken benim yarak da kazık gibi olmuştu. Ne zaman ve nasıl sikişmeye başlayacaklarını merakla bekliyordum. Karım bir süre sonra, “Uyuyamıyacağım galiba, bu hırsız olayı beni çok gerdi, vücudumdaki tüm kaslar gergin, bana biraz masaj yapar mısın canım?” diyerek yüz üstü yattı. Tanganın ipi götünün arasına girdiği için karımın götü çıplak gibi duruyordu. Oktay’ın daha da aptallaştığını görebiliyordum. “Yapayım abla!” deyip doğruldu, karımın ensesini ve omuzlarını ovmaya başladı…

Oktay karımın yönlendirmesiyle omuzlarından sırtına indiğinde, karım, “Dur şu geceliği çıkarayım da rahat yap!” diyerek geceliği çıkarıp attı. Şimdi karım üzerinde sadece tanga külotla yüz üstü yatıyordu, ama tamamen çıplakmış gibi görünüyordu. Oktay kısa bir anlık şaşkınlıktan sonra karımın sırtına masaj yapmaya başladı. Karım, “Mmmhhh, harika yapıyorsun canım, nekadar güçlü ellerin var, belime de yap!” diyerek Oktay’ı aşağılara yönlendiriyordu. Oktay karımın belinde biraz fazla oyalanınca, karım elini arkaya atarak Oktay’ın elini tutup götünün yanağına indirdi ve “Buralara da yap, buralarda aşırı bir gerginlik var!” dedi. Oktay şok olmuş gibiydi, kısa bir duraksamadan sonra karımın göt yanaklarını ovmaya başladı. Karım, “Mmmhhh, biraz daha sert yap canım, nekadar iyi geldiğini bilemezsin, bacaklarıma otur da yap!” dedi. Oktay karımın bacaklarına oturup, karımın göt yanaklarını sertçe yoğurmaya başladı. O esnada karım da götünü hafif yükseltmişti. Oktay, tanganın ipine rağmen karımın göt deliğini ve amını görebilmek için karımın göt yanaklarını iyice ayırıyordu…

Karım, “Harika yapıyorsun, devam et canım, mmmhhhh!” diye inlerken Oktay birden kasılıp kaldı. Hiç hareket etmeden felç olmuş gibi öylece duruyordu. Karım, “Noldu canım, iyi misin?” diye sordu. Oktay cevap vermeyince karım dönüp baktı ve “Ahh canım kıyamam sana! Gel hadi banyoya gidip temizleyelim. Utanma canım, bunda utanılacak birşey yok!” dedi. Oktay’dan ses çıkmıyordu, anlaşılan Oktay küloduna boşalmıştı. Oktay o manazaraya çok bile dayanabilmişti, ben bile karımı binlerce kez o halde gördüğüm ve siktiğim halde, şimdi izlerken nerdeyse boşalacaktım. Karım Oktay’ın elinden tuttu, birlikte banyoya girdiler. Ne yazık ki kamera banyoyu görmüyordu ve neler konuştukları da duyulmuyordu, sadece duştan akan su sesi az biraz duyuluyordu…

Bir süre sonra ikisi de çırılçıplak bir halde ve el ele tutuşarak yatağa döndüler. Yatağa uzandılar ve öpüşmeye başladılar. Daha doğrusu karım Oktay’ı öpüyor, Oktay da acemice karşılık veriyordu. Öpüşürken Oktay hareketsiz halde yatarken, karımın eli onun tüm vücudunda geziniyor, yarağını ve taşaklarını okşuyordu. Sonra karım Oktay’ı sırtüstü yatırıp aşağıya kaydı ve sakso çekmeye başladı. Oktay çıldırmış gibiydi, kıvranıp duruyordu…

Az sonra karım sırtüstü yatıp, “Memelerimi sev! Okşa, öp, yala, em onları!” dedi. Oktay doğrulup karımın göğüslerine yumuldu, birini okşarken diğerini öpüp yalıyor ve emiyordu. Karım da zevk aldığını göstermek için, “Mmmhhh!” diye inliyordu. Sonra karım, “Şöyle şuraya geç, göbeğimi de sev!” diyerek Oktay’ı bacak arasına aldı. Biraz da göbeğini öptürüp yalattırdıktan sonra, “Daha aşağılara in canım!” diye yönlendirip, amını yalattırmaya başladı. O ne biçim am yalamaydı öyle! Oktay aç bir köpek gibi saldırmıştı amına, karımın adeta iliğini kurutmak istercesine somuruyordu. Karım inleye inleye orgazm olup kıvranırken bile Oktay yalamaya devam ediyordu…

Karım, “Yeter, hadi gel canım, sik beni!” deyince Oktay doğruldu ve karımın da yardımıyla yarağını amına yerleştirdi. Hepsini sokunca karımdan derin bir, “Ohhhh!” çıktı. Oktay hiç beklemeden sikmeye başladı karımı, tren pistonu gibi pompalıyordu karımın amına. Karımın kısık kısık inlemeleri yüksek sesli çığlıklara dönüşmüştü. Oktay demin karıma masaj yaparken küloduna boşaldığı için şimdi daha uzun süre dayanacaktı anlaşılan. Ama çıkardığı seslerden karımın orgazm olmaya yaklaştığını anlamıştım. Nitekim karım orgazm olup, “Hadi sen de boşal artık canım!” deyince, Oktay karımın amına birkaç kez daha pompalayıp, böğüre böğüre içine boşaldı ve karımın üstüne yığıldı. Sonunda milli olmuştu…

Oktay karımın üstünden kalkınca, karım döller akmasın diye hemen elini amına tutup banyoya koştu. Oktay da arkasından gitti. Birlikte duş alıyorlardı anlaşılan. Daha sonra yine el ele geldiler yatağa, sevgili gibiydiler. Yatakta öpüşüp oynaşıyorlardı. Oktay gençliğinin verdiği bitmez tükenmez enerjiyle karımı bir kez daha sikti. Bu sefer karımı domaltıp sikmiş ve daha uzun süre dayanmıştı. Biraz dinlendikten sonra Oktay bir kez daha sikmek isteyince, karım, “Gitmen lazım canım, Ercüment abin her an gelebilir, bazen mesaisi erken bitiyor!” dedi.

Oktay odasına gidince, karım kameraya bakıp gülümseyerek, “İzledin mi, nasıldım?” dedi. “İzledim, harikaydın, 10 dakikaya eve geliyorum!” yazdım. Karım, “Ben çarşafı değiştirip duş alacağım, görüşürüz!” dedi. Telefonu kapatıp eve sürdüm arabayı. Eve vardığımda azgınlıktan ölüyordum, karımın bir başkasıyla sikişmesini izlemek beni müthiş tahrik etmişti. Karım duşunu almış, yatakta çırılçıplak beni bekliyordu. Hemen soyundum ve karımı domaltıp ben de bir güzel siktim…

Bu olay tabii bir seferle kalmadı, ben gece vardiyasında olduğum her gece sikişmeye devam ettiler 🙂