Selamlar ben Selin, sizlere Ankara’dan yazıyorum. Burada öğrenciyim, 22 yaşındayım. Size ilk Lezbiyen deneyimimi anlatayım. Lise son sınıftaydık. Okuduğumuz Kolejin voleybol takımındaydım. Bu takımda da, Ortaokul zamanından beri tanıdığım Aylin adında bir arkadaşım vardı. Çok samimiydik, birbirimize herşeyimizi anlatırdık. Kardeşten de öteydik. Aylin, sarı, kıvırcığa yakın dalgalı saçlı, hafif çilli, beyaz tenli, benden biraz kısa boylu bir kızdı. Evlerimiz yakın olmasa da, araçla 4-5 dakikalık mesafede otururduk.

Öğleden sonraki antrenmandan sonra herzamanki gibi soyunma odasına girmiştik. Duşumuzu alıp, üzerimizi değiştirip çıkacaktık. Soyunma odalarında kızkıza olduğumuz için, birkaçımız hariç, rahatça giyinip soyunurduk. Aylinle soyunurken, gözüm bacak arasına kaydı, amını tertemiz yapmıştı. Bense o zamana kadar uzayan kılları sadece makasla kesiyordum. Aylin baktığımı farkedince, hayrola der gibi işaret yaptı. Amındaki kılları neyle aldığını sordum. Kendisi almamış, ablası Özlem abla ağdayla almış. Acıyıp acımadığını sordum. Acıdığını, ama daha sonra badem yağı ile yağladıktan sonra acısının gittiğini söyledi. Sonra da, “İstersen ablam alsın seninkini?” dedi. Ben yok deyip geçiştirdim.

Bu konuşmadan birkaç gün sonra, biz Aylin’lerde Pørnø CD izliyorduk. Filmdeki kızların amı çok pürüzsüz ve temizdi. Aklıma gelmişti, benim yine kıllarım uzamıştı. Ayline sordum, “Kız, bunlar da mı ağda yapmış?” diye. Evet dedi ve konuyu yine açtı, “Kızım senin kıllar da bayağı uzamış, hani boncuk takılacak duruma gelmiş, antrenmanlarda mayonun içinden bile belli oluyor, alsın ablam işte ağdayla!” dedi. Haklıydı, hem anneme de sormuştum, o da Aylinle hemfikirdi. Tamam dedim. Ablasına rica etti, o da tamam dedi, haftasonu ağda yapacakmış zaten.

Haftasonu sabah maçımız vardı. Maçtan sonra Aylinlerin evinin yolunu tuttuk. Ablası açtı kapıyı. Üzerinde sadece Bornoz vardı. “Geçin kızlar, ben de yeni başlamıştım!” dedi. Özlem abla arkada, biz önde, Özlem ablanın odasına geçtik. Yatağa eski bir çarşaf sermiş, ağdalar ısıtıcılar vs. vardı. “İsterseniz önce hemen sizinkini yapayım, sonra kendime yaparım!” dedi. Biz de tamam dedik. Utana sıkıla altımı çıkardım, şimdi sadece külodumlaydım. Aylin tamamen soyunmuş çırılçıplak kalmıştı. Önce Ayline yapılmasını istedim. Özlem abla kısa bir sürede Aylinin her tarafını almıştı. Bu arada ilk defa Aylinin amının en ince ayrıntılarını görmüştüm, deliğinin pembeliğini, arka deliğini vs.

Sıra bana gelmişti. Külodumu çıkardım, hafif ıslanmışım anlam veremedim. Üzerimi de Aylinin yardımı ile çıkardım. Utancımdan bir elimle göğüslerimi, bir elimle de amımı kapatıyordum. Özlem abla, “Utanma, bak ben de çıkardım, sende ne varsa bende de var!” dedi, Bornozu indirdi. Vücudu muhteşemdi. Tüylerim diken diken olmuştu ve onun tutup göğüsümü ve amımı örten ellerimi çekmesine karşı koyamadım.

Ağdamı yaparken benim orama burama dokunması, acayip tahrik etmiş, sularımı akıtmıştı. Bunu özlem abla farketmiş hınzırca gülümsüyordu. İşi bitmişti, ama canım felaket yanmıştı. Özlem abla, “Hadi gidin yıkanın, sonra buraya gelin badem yağını sürelim, ben de kendiminkini alayım!” dedi. Biz de duşa gittik, Aylin ile beraber girdik duşa. Art niyet yoktu ikimizde de. Vücudumuza su tutuyorduk, sonra vücudumuzu sabunladık. Aylin sırtını da sabunlamamı istedi, “Elin değmişken arkamı komple sabunla!” dedi. Ben de sabunladım, ama yine sulanmıştım. Bu dokunuşlar beni tahrik etmişti. Sonra Aylin de aynı şekilde beni sabunladı. Kalçalarımı sabunlarken titremeye başladım, ayaklarım tutmuyordu, zor tutundum. Ayline de tansiyonum düştü bahanesi uydurdum.

Duşta çıktık, havlulara sarılmış vaziyette Özlem ablanın yanına gittik. Özlem abla işini bitirmişti bile. Belli ki biz çok oyalanmıştık duşta. Önce Aylini yağladı. Sonra beni yağlamaya başladı ve ben yine sulandım. Göğüs uçlarımı hiç bu kadar dik görmemiştim. Bir müddet sonra Özlem ablanın beni yağlamadığını, adeta okşadığını farkettim. Amımın üzerinde hızlı hızlı dairler çiziyordu. Resmen kasıla kasıla boşalmıştım, ama sanki benim bu durumumu farketmemişlerdi. Soluk soluğa yatakta sırt üstü yatıyordum. Özlem abla amımın üstüne bir öpücük kondurup, baldırıma bir şaplak attı, “Hadi sıhhatler olsun!” dedi ve kıvırta kıvırta odasının duşuna girdi.

Arkasından, o biçimli kalçalarına bakakalmıştım. Aylinin sesi ile kendime geldim. Kalktım, giyindik. Ben yaşadığımın şokunu atlamamıştım daha. Özlem abla banyodan geldi. Biz de odasından çıktık. O gün Aylinle sinemaya gittik. Ama ne filmi hatırlıyorum, ne ondan sonra konuştuklarımızı. Aklımda sadece Özlem ablanın dokunuşları vardı.

Akşam yemekten sonra odama çekildim. İnternetten yaşadıklarımı araştırdım ve Lezbiyenlik kavramı ile karşılaştım. Bildiğim bir kavramdı, ama iyice derinine indim, inceledim, Lezbiyen filmler seyrettim. İzlerken ve okurken azdım. Işığı ve bilgisayarı kapatıp yatağıma geçtim, üzerimi örtüp mastürbasyon yaptım. Ama Özlem ablanın dokunduğu kadar zevk vermedi.

23:00 gibi cebime tanımadığım bir numaradan mesaj geldi. “Naber?” diyordu. “Kimsiniz?” diye yazdım. Özlem ablaymış, Aylinin cebinden gizlice almış telefonumu. Acıyor mu diye sormak için mesaj atmış. Ben de biraz acıdığını söyledim. “Öpeyim de geçsin!” dedi. Ben de, “Öptün, ama halen acıyor!” dedim. “Tam öpemedim, öpsem acımaz!” dedi. Safa yatıp, “Nasıl, anlamadım?” dedim. Bana, “Bugünkü aldığın hazdan daha fazla haz alırsan acımaz!” dedi. Utandım, kulaklarımın dahi kızardığını hissediyordum. Amım yine ıslanmıştı. Ne yazacağımı bilemeden epey bir bekledim. “Orada mısın? Eğer rahatsız ettiysem yazmam bir daha!” dedi. “Burdayım…” dedim. “Sustun?” dedi. “Ne yazacağımı bilemedim, yani nasıl olacak ki öyle?” dedim. “Sen bana bırak, sabah haberleşiriz!” dedi. Vedalaştık. Yattım, ama heyecandan bir süre uyuyamadım.

Sabah kahvaltıdayken telefon çaldı, arayan Özlem ablaydı. Aylinle bir otelin havuzuna gidiyorlarmış, beni de almak için annemden izin istediler. Annem de bana sordu, tamam dedim ve annem izni verdi. Bir saat sonra beni aldılar ve bir otele gittik. Özlem abla bir oda aldı, “Rahatça giyiniriz!” dedi. Odaya eşyalarımızı koyduk ve havuza indik. Bikiniler üzerimizdeydi. Havuzbaşına geçtik, yan yana havlularımızı serdik, ben ortada oturuyordum. Özlem ablanın üzerinde kırmızı bir bikini vardı. Bende de ten rengimle aynı renkte bir bikini, Aylinde de siyah çiçekli bir bikini vardı. Dünkü konuşmaları aklımdaydı Özlem ablanın, ne yapacaktı, nasıl olacaktı bilemedim. Havuza girdik çıktık, şakalaştık, güneşlendik. Saat 15:00 olmuştu, otelin restoranında birşeyler atıştırdık. Tekrar havuza geçtik. Aylin güneşleniyordu, biz yüzüyorduk.

Özlem abla bana usulca, “Bak şimdi, ben tuvalete gideceğim, sen de birkaç dakika sonra arkamdan gel!” dedi. Sadece kafa salladım. Kalbimin çarpma sesini kulaklarımda duyuyordum. Heyecandan, mideme yumruk yemiş gibi ağrı saplandı. Bir süre sonra Özlem abla havuzdan çıktı, şezlonga oturdu. Birkaç dakika sonra kalktı gitti. İçimden yüze kadar saydım ve ben de havuzdan çıktım. Ayline, “Ben tuvalete gidiyorum!” dedim. O da, “Ablam da şimdi odaya gitti, yetiş istersen ona, genel tuvalete girme!” dedi. Ben de tamam dedim ve gittim. Asansörün önünde karşılaştık Özlem ablayla. Gülümsedi, “Sen de mi tuvalete?” dedi. Ben de güldüm. Bindik asansöre. Ağzımı bıçak açmıyordu. Elini çeneme götürüp, “Korkma, hoşuna gidecek, istemediğin hiçbir şey olmayacak söz veriyorum!” dedi. Bu sözleri beni biraz rahatlatmıştı.

Odaya geçtik. Yatağa oturduk yanyana, elimden tutuyordu. Saçlarımı, yüzümü sevdi, boynumu kokladı. İçim gıcıklanmıştı. Gözlerimin içine baktı, “Hiç öpüştün mü?” dedi. “Çok!” dedim. Gülümsedi, ayağa kalktı, soyunuyordu. Bana döndü, “Hadi acele et!” dedi. Ben de sözünü ikiletmeden soyundum. Bikinimin altını çıkarırken, “Çıkarma, gel, yatağa çık!” dedi. Yatakta ayaktaydım, o yatağa oturmuş vaziyetteydi. Yaklaştı ve bikinimin altını çıkardı. Çok heyecanlanmıştım. Göbeğime bir öpücük kondurdu. Dizlerinin üzerinde durarak göğüslerimi öptü ve uçlarını yalamaya başladı. İnanılmaz zevk alıyordum. Sonra beni yatırdı ve bacak arama yöneldi. Amıma birkaç dil darbesi ile boşalmaya başlamıştım. Ama onun durmaya niyeti yoktu, deli gibi emiyordu amımı. Uçuyordum adeta. Dilini iyi kullanıyordu. Benim de elim saçlarını okşuyordu. Yaptığı iş için minnettarlığımı gösteriyordum.

Derken ikinci ve daha etkili bir orgazm yaşamaya başladım. Başım dönüyor, ayaklarım titriyordu. Kasılmalarım uzun sürmüştü bu sefer. Özlem abla da yanıma uzanmış, başımı göğüslerine dayamış, beni okşayarak, kasılmalarımın bitmesini bekliyordu. Kendime gelmiştim, ama ayağa kalkacak halim yoktu. “Ben de öpecek miyim seninkini?” dedim. “Belki sonra, şimdi inmeliyiz!” dedi. Ama ben kalkamadım, biraz kalıp dinlenmek istedim. Özlem abla dudağıma bir öpücük kondurdu ve hızlıca giyinip aşağıya indi. Biraz sonra ben de kalkıp duşumu aldım, yatağa geçtim. Saate baktım, daha yarım saat geçmişti. Yıkanma faslını da saysak, beş dakika içinde iki kere orgazm oldum demekti bu. Şaşırmıştım. Yatakta çırılçıplak uzanmış, yaşadıklarımı düşünüyordum…

Derken kapı açıldı. Aylindi gelen. “Canım iyi misin? Ablam, senin kendini biraz halsiz hissetiğini söyledi, ben de bakayım dedim…” dedi. Ben de, “Evet ya…” dedim. Bu esnada üzerime Pikeyi çekmiştim. O da yanıma geldi. “Kızım ıslak bikini ile oturma yatağa, yatağı ıslatacaksın!” dedim. “Tamam!” dedi, kalktı ayağa, çıkardı bikinisini. “Ne yapıyorsun ya?” dedim. “Çıkartıyorum kızım, ıslak oturmuyorum!” dedi. Ben de, “Çıplak mı yatcaksın yanıma ya?” dedim. “Ne var kızım, görmedik mi birbirimizin orasını burasını?” dedi. Ben de, “Ablan görür, yanlış anlar!” dedim. “Yok, masaja gitti o, bir saate gelemez, sonra belki biz de gideriz!” dedi. “İyi fikir, hadi gidelim!” dedim. “Birazdan gideriz ya!” dedi ve yanıma yattı. Pikenin altına girdi.

Şimdi çıplak tenlerimiz birbirimize değiyordu. TV kanallarını gezinirken, soft bir Pørnø kanalı bulduk, onu izliyorduk. Belki Özlem abla ile yaşadıklarımız, belki film, belki de Aylinin çırılçıplak yanıma uzanışı, ben yeniden azmıştım. Ayline çaktırmadan amımı okşamaya başladım. Yandan da çaktırmadan Ayline bakıyordum, o da kendini okşuyordu. İkimiz birbirimize döndük ve güldük. Aylin, “Aynı şeyi mi yapıyoruz?” dedi. Ben de kafa salladım. İkimiz pikenin altından birbirimize dokunmadan kendimizi okşayarak, ama inleye inleye boşaldık. İlk defa birinin orgazmını yakından görüyordum.

Sonra kalktık ve giyindik, aşağıya SPA’ya indik. Ben kese köpük ve sultan masajı aldım. İki tane çekik gözlü kadın beni keseledi, yıkadı. Dokunuşları bile beni tahrik etmişti. İyice kudurmuştum o gün. Seksin ve orgazmın tadını almıştım. Masaj odasına geçtik. Bana bir tane String verdiler, temiz, daha naylonundan yeni çıkmış, ama bu otel terliklerine benzeyen kumaşı vardı. Neden bunu giyem grektiğini sordum kadına. Bikini yağlanmasın diyeymiş. Kalça kısmına da masaj yaptıklarından, orası da String tarzı oluyormuş. Kadına, “İyi de ben bunu giymem, çıplak kalırım, sakıncası yoksa?” dedim. Tamam dediler. Soyundum ve çırılçıplak uzandım. Bana bir güzel masaj yaptılar. Ben zevkten ölüyordum dokunuşlarından. Arada bir parmakları amıma dokunuyordu, harika bir duyguydu bu.

Sonra aynı ekip beni sabunladılar, köpük masajı yaptılar. Ama ne masajdı! Resmen köpüklerin arasından ellenmedik yerim kalmadı. Bu masajdan çıkıp dinlenme odasına döndüm. Özlem abla ve Aylin de geldiler, odaya geçtik. Biraz dinlendik, havadan sudan konuştuk ve toparlanıp evin yolunu tuttuk. Eve girdikten birkaç dakika sonra Özlem abladan mesaj geldi, “Tadı damağımda kaldı!” diye…

Birkaç hafta sadece Özlem abla ile yazıştık. Ben biraz pişman olmuştum, o ise bana azgın azgın mesajlar yazıyordu. Aylinle okulda olsun, antrenmanda olsun, her zaman beraberdik. Bir gün Aylin, “Hadi bize gidelim!” dedi. Ben de Özlem abla ile karşılaşmamak için, “Yok ya, hadi gel bize gidelim, hem annemler akşam düğüne gidecek!” dedim. Tamam dedi ve bize gittik. Annemler hazırlanıyorlardı, benim düğünleri sevmediğimi bildiklerinden bana bir şey demediler. Odama geçtik. Bir süre sonra annemler çıktı.

Muhabbet sohbet derken, Aylin, “Kızım, rahat birşeyler ver de giyeyim!” dedi. Ben de, benim siyah beyaz çizgili kaprimi verdim. “Üzerime gerek yok, body var!” dedi. Üzerinde pembe, askılı bir body vardı. Ben de pembe taytımı giydim, üzerimdeki beyaz tuniği çıkarmadım. Biraz sonra kek yapmaya karar verdik, mutfağa geçtik, malzemeleri çıkardım. Daha rahat çalışmak için mutfakta yere oturduk. Aylin öğütülmüş Hindistan cevizini avcuna aldı ve birden benim göğüslerimin üzerinden boşalttı. Bir avuç Hindistan cevizi sutyenimin içine girmişti. “Ne yapıyorsun kızım ya?” dedim, dizlerimin üstüne doğruldum. O da tuniği yukarı kaldırıp, “Hallederiz ya!” diyordu. Sutyenimi çıkarıp temizlemeye çalışıyordum. O ise tuniği yukarı kaldırıyordu, “Çıkar şunu, çıkar!” diyordu. Temizleme bahanesi ile göğüslerimi okşuyordu, ben de anlamazlıktan geliyordum.

Ben de bir avuç Hindistan cevizini onun göğüslerini arasına boşalttım. O da gülerek üstünü çıkardı. Şimdi ikimiz de birbirimizin göğüslerini avuçluyorduk. Bir süre sonra bana, “Yoğrt var mı? Yoğurt cilde acayip iyi geliyor, sürelim!” dedi. “Var!” dedim. Kalktım dolaptan büyük yoğurt kabını getirdim. Oturdum yine yere. Aylin altındaki Capriyi ve külodunu çıkardı ve yere yattı. “Sür yoğurdu her yerime!” dedi. Ben de heryerine sürdüm. Kalçalarını okşarcasına yoğurt sürüyordum. Elimi arada bir bacak arasına sokuyordum, sıcacık fırın gibi amını okşuyordum. Sesi çıkmıyordu. Artık sadece kalçalarına yoğunlaşmıştım.

Aylin o sırada domaldı ve “Yalasana!” dedi. Ben de ablasının bana yaptığı şekilde acemice yalamaya başladım. Çok tatlı birşeymiş bu, emmeye de başladım. Hoşuma gitmişti. O esnada kendimi de okşuyordum, aldığım zevk müthişti. Aylin boşalmaya başlamıştı. Ekşimsi tuhaf bir tad vardı ağzımda, ama iğrenmemiştim, hoşuma gitmişti. Beni ittirdi, “Sıra bende!” dedi ve delice emmeye başladı. Ablası kadar iyi değildi, ama beni delirtmeye ve bulutların üzerinde çıkarmaya yetmişti. O hızını alamamıştı ama, reçelden biraz alıp göğüslerime sürdü ve yalamaya başladı. Çok güzel emiyordu göğüsuçlarımı. Kudurmuş vaziyette kafamı bir sağa bir sola savuruyordum. Elleri de amımda geziyor, okşuyordu.

Müthiş bir orgazm yaşadım. Bir müddet yerde yığılı kaldık. Ben pişman olmuşcasına, “Ne yaptık biz ya!” diyordum. Aylin ise, “Boşver ya, mastürbasyondan daha zevkli işte, ne zaman azarsak birbirimize yardımcı oluruz!” dedi ve beni uzunca öptü. Birkaç saniye tereddütten sonra, ben de ona karşılık verdim. Epey bir öpüştük. Sonra duşa girdik, orada da birbirimizin arka deliğini sabunlayıp parmakladık. Arka deliğin parmaklanması da ayrı bir zevkliydi. Sonra çıktık, etrafı toparladık. Annemler gelmeden Aylin gitmişti.

Gece yine mesaj geldi. Özlem sandım, ama Aylinmiş. “Sırrımız aramızda kalsın!” diyordu. Ben de tamam dedim. Aylin, “Ne zaman istersen ben hazırım ve seninim!” dedi. “Ben de!” diye yazdım. Bu esnada ablasından mesaj geldi. “Daha ne kadar kaçacaksın?” dedi. Ben de, “Kaçmıyorum, ama kafam karışık!” dedim. Bir ablası ile bir Aylinle mesajlaşıyordum. Özlem abla, “Okul çıkışı antrenmana gitme, seni alayım, konuşalım!” dedi. Önce hayır dedim, ama ısrarcı olunca tamam dedim.

Ertesi gün okulda Aylinle birbirimize farklı bakıyorduk. Tuvalette bile aynı kabine girip sigara içerken bile öpüşüyor, birbirimizi ufak ufak okşuyorduk. Antrenmana gelemeyeceğimi, işimin olduğunu söyledim. Bozuldu, ama bir şey demedi. Okul çıkışı okuldan biraz uzakta ablası beni bekliyordu. Arabasına bindik. Özlem ablaya, “Dinliyorum?” dedim. “Alışverişe çıkalım!” dedi. Tamam dedim. İç giyim mağazasından son derece seksi iç çamaşırları aldık. Parasını Özlem abla verdi. Sonra bir arkadaşının evine gitmek istedi, ev boşmuş. Önce kabul etmedim, ama o kadar seksi bir ses tonuyla, “Lütfen!” dedi ki, hayır diyemedim.

Ürkek adımlarla eve çıktık. Evde kimse yoktu, odaları gezdim, üç kız kalıyorlarmış. Kızların nerede olduklarını sordum, Abant gezisine gitmişler, iki gün yoklarmış. Buradaki bir kız Özlem ablanın sevgilisiymiş, onunla birlikte olurmuş, ama diğer kızlar bilmiyormuş, bunları bana anlattı. Acayip kıskanmıştım. O kızdan bahsederken, “Benim kocam o!” dedi. Şaşırdım, “Nasıl ya?” dedim. Anlattı, Strapon olayını, sonra bilgisayara bir Straponlu bir film taktı. İzledim, şaşırmıştım. “Yani…” dedim, lafı ağzımdan aldı, “Evet, o beni sikiyor!” dedi. “Süper!” dedim. “Denemek ister misin?” dedi. “Bakireyim, olmaz!” dedim. “Hayır, sen erkek olacaksın zaten!” dedi. “Nasıl olacak?” dedim. “Ben sana yardım ederim!” dedi. Yine bir film taktı bilgisayara, o da straponlu. “Aynısını yapacağız… Sen soyun, ben geliyorum!” dedi.

Büyük bir heyecanla soyundum. Elinde belden bağlamalı Strapon ve kremle geldi. Belime taktı. O da soyundu, “Gel önce amımı yala bakalım!” dedi. Eğildim ve amını yalamaya başladım. Kızkardeşlerin amlarının tadı farklıydı. Özlem ablanınki daha yoğun ve keskin kokulu bir sıvısı vardı, ama tatlıydı. “Tamam vakti geldi!” dedi. Ben oturdum, sanki penis varmış gibi yaladı önümdekini bir süre. Sonra elindeki kremden sürdü ve yavaşça üzerine oturdu. Şimdi aletin üzerinde kalkıp iniyordu. Ben sadece izliyordum, daha sonra ben de gösğülerini okşayarak ona katıldım. Eğildi, göğsülerini ağzıma sundu. Yalamaya başladım. Bana, “Hadi şimdi belini ileri geri ittir!” dedi. İttirmeye başladım. “Hayır, erkekmişsin gibi, siker gibi ittir!” dedi.

Yapmaya çalışıyordum, ama alet çıkıyordu bu sefer. Kızdı, “Beceremiyorsun!” dedi. Ben de bu lafına kızdım. Bu sefer sertçe ileri geri yaptım. “Evet böyle, ohhh, aaah!” demeye başladı. O üzerimdeyken belimi ileri geri yapıyordum, göğüslerini emiyordum. Yorulmuştum ve ben zevk almıyordum. Yorulduğumu söyledim. Tamam dedi ve o zıplamaya başladı yine üzerinde. Bir süre sonra kalktı ve domaldı, “Hadi bakalım, birde böyle sik erkeğim beni!” dedi. Tuhaf olmuştum, hemde utanmıştım. Tamam dedim. Böyle daha rahat gidip geliyordum. “Oohh, daha sert sik!” dedikçe, daha hızlı sokup çıkarıyordum. “Ohhh, sikicim, harikasın! Ne yapıyorsun beni, hadi söyle?” dedi. Söylemeyedim, sesim çıkmadı. Kafasını arkaya çevirdi, “Hadi kız, konuş!” dedi. Ben de utana sıkıla, “Seni şey yapıyorum…” dedim. “Hayır, sikiyorsun orospunu, sik beni erkeğim, fahişen yap beni!” diyordu.

Daha da utanmıştım. Baktım filmdeki kadın, öbür kadının kalçasını tokatlıyor, ben de tokatladım. Özlem abla, “Harika! Ohhh, sik beni kocacığım!” diyordu. “Sen de harikasın Özlem abla!” dedim. “Ne ablası? Karınım senin, sen de kocamsın! Sik beni kocacığım!” dedi. Artık bende de film koptu, “Sikeceğim karımı tabi, ohhh, harika amcıklı orospum!” dedim. “Evet, işte böyle konuş benimle!” dedi. Sonra sırt üstü yattı, yine ben bacak arasına geçtim. Artık işi yavaş yavaş öğreniyordum, gidip gelmeye devam ettim. Bu esnada göğüslerini yoğuruyordum, eğilip öpüşüyorduk. Ben artık yorulmuştum. Çok geçmeden Özlem abla zevk sıvılarını dışarı verdi. Hemen Straponu amından çıkarıp, yumuldum ve emdim. Zevk sularını yutuyordum. O gün birkaç saat, ertesi gün ve diğer gün, tam gün, bana straponu nasıl kullanacağımı iyice öğretti. Beni üç günde profesyonel yapmıştı.

Bir ara Özlem abla bana, “Seni sevgilimle tanıştırayım da, beni Tost yapın!” dedi. Ben de, “Olmaz, artık ipin ucunu iyice kaçırırız!” dedim. Yalvardı yakardı, yine de kabul etmedim. Ondan sonra Özlem abla beni çok aradı, ama ben dönem sonuna kadar onunla karşılaşmamaya çalıştım. Ama bu esnada fırsat buldukça Aylinle buluşup sevişiyor, birbirimizi mutlu ediyorduk. Sonra Aylin Burak diye bir çocukla çıkmaya başladı ve beni unuttu. Ben boşlukta kaldım…