Merhaba arkadaşlar, ben Berkay. İzmir’in şirin bir kasabasında yaşıyoruz. Ben daha çocukken gördüğüm bu görüntüler anneme karşı olan bütün güvenimi ve sevgimi götürdü. Tanık olduğum olayın üzerinden seneler geçmesine rağmen, kimseye anlatamayıp içimde tutmak beni çok gergin biri haline getirdi. Belki de içimde kopan fırtınalara bir son verir diye sizlerle paylaşmak istedim.

Anlatacağım olay gerçekleştiğinde, dediğim gibi ben daha çocuktum. O zamanlar annem ise 30 yaşlarında falandı. Annem esmer ve minyon tiplidir. 3 çocuk doğurmasına rağmen fit bir kadındı (Halen de öyledir!). Babam Tır şöförü olarak çalıştığından dolayı haftada bir gün eve ya uğrar, ya uğramazdı. Annem bu durumdan dolayı boşluğa düşmüş olacak ki babamı aldatmıştı, hemde babamın (inşaat ustası) bir arkadaşıyla.

Babamın da evde olduğu bir Pazar günü ailecek toplanmış akşam yemeği yiyorduk. Annem babama sürekli banyonun restore edilmesi gerektiğini söyleyip duruyordu. Evimiz 2 katlı, bahçeli dublex tarzı, çok eski bir evdi. Banyo duvarlarında çatlaklar oluşmaya başlamış, fayanslar dökülüyordu. Babam da annemin ısrarına dayanamayıp inşaat ustası olan arkadaşını çağırdı. Yapılması gerekenleri söyledi, konuşup fiyatta anlaştılar. Usta Çarşamba günü tadilata başlayacaktı, kaporasını alıp gitti.

Yaz aylarında olduğumuzdan okul tatildi. Babam Salı gününden doğuya bir yük almış, yola çıkmadan önce, “Anneni yalnız bırakma!” diye beni güzelce tembihleyip yola çıkmıştı. Ertesi sabah usta gelmiş, gerekli tadilatlara başlamıştı. 2 gün içerisinde, sabah erkenden gelip, akşama kadar çalışarak işini bitirip banyoyu teslim etmişti.

Daha sonra annemle babam, mutfakta da bazı işlerin olduğu kanaatine vardılar. Dolayısıyla ustanın 3 günlük işi daha çıkmıştı bizim evde. Usta ertesi sabah geldi. Hep birlikte kahvaltımızı yapıtık. Usta işine koyuldu, öğlen yemeği, çay kahve ikramları derken, usta güle oynaya çalışıyordu. Tabii babam yine yollarda…

Ertesi sabah kahvaltı yaparken ustanın annemle göz göze gelip birbirlerine gülümsediğini fark ettim. (Bu benim için herhangi bir şey çağırıştırmıyordu, bu tarz olaylar için çok küçüktüm daha, kardeşlerimse biri okula yeni başlamış, öbürü daha 4 yaşındaydı!). O gün de bu şekilde geçti…

Üçüncü gün, kapının tıkırtısına uyandım. Her sabah 9-10 gibi gelen usta saat 06:30 gibi gelmişti. (Biz annem ve kardeşlerimle üst katta uyuyorduk). Etrafıma baktığımda annem yatağında değildi, seslendim cevap gelmedi. Alt kattan fısıltı şeklinde konuşma sesleri duyuyordum. Merak edip ne oluyor diye bakmaya karar verdim. (Bu hayatımda aldığım en kötü kararlardan biriydi, keşke yatıp uyumaya devam etseydim!).

Sessiz bir şekilde merdivenlerden aşağıya indim. Salona geldiğimde inilti gibi sesler duydum. Olan biteni iyice merak edip seslerin geldiği oturma odasına doğru yöneldim. Fakat kapı kapalı olduğundan hiçbir şey görünmüyordu. Ama içeriyi görmenin bir yolu daha vardı, hemen bahçeye çıkıp odun yığınlarının arasından oturma odasının penceresine doğru yaklaştım. Pencere açıktı ve tam çekilmemiş tül perde içeriyi yeterince gizlemiyordu. Zaten bahçemiz etrafında 3 metre yüksekliğinde bir duvarla çevrili olduğundan çoğu zaman perdeleri bile kapatmazdık.

Annemle usta ayakta sarmaş dolaş öpüşüyorlardı. Usta yaklaşık 1.85 boylarında, sarışın, mavi gözlü, iri bir adamdı. Annem minyon tipli olduğundan çocuk gibi kalıyordu yanında. Ne olup bittiğine anlam veremiyordum. Annemin üzerinde sadece tül siyah külotu kalmış, sütyenini falan çıkartmıştı. (Daha soraki yıllarda anladım ki, annemin fiziği, göğüsleri, beli, kalçaları muhteşemmiş!). Üzerinde sadece beyaz külotuyla kalan ustayla sarmaş dolaş sevişiyorlardı. Çok korkmuş ve şaşkın bir halde pencerenin kenarından gizlice olan biteni izlemeye çalışıyordum.

Daha sonra usta annemin omuzlarından bastırıp önünde diz çökmesini sağladı. Adamın arkası bana dönük olduğundan hiçbir şey göremiyordum, sadece adamın kalçalarının yanlarından annemin saçlarının ileri geri sallandığı görünüyordu. (Aklıma annemin sünnet dikişlerimi alırken sürdüğü kremler geldi ve herhalde usta yeni sünnet oldu, onun da dikişlerini alıyor diye geçirmiştim!). Bir süre böyle devam ettikten sonra annem ayağa kalktı ve tekrar öpüşmeye başladılar.

Usta annemi tam karşımdaki koltuğa yatırdı ve annemin külodunu çıkardı, her yerini öpüp yalamaya başladı. Usta, “Ohhh, yanıyorsun orospu, amına koyacam senin!” gibi laflar ettikçe, annem, “Yavaş ol, çocuklar uyanacak!” diyordu. Usta ise, “Merak etme birşey olmaz!” deyip annemin göğüslerini, karnını, göbeğini, bacaklarını yalamaya devam ediyordu. Sonra usta kendi külodunu çıkardığında o koca devasa sikini gördüm, kolum kadar bir şeydi. (O anda eşofmanımı indirip kendi sikime baktım ve onunkiyle kıyasladım. Çocuktum tabii, korkmuştum o büyüklükteki bir sikten!).

Usta annemin bacaklarını iki yana ayırıp yerini çoktan almıştı bile. O iğrenç esprisi kulaklarımda halen çınlıyor. “Orospu, biz her türlü sıva çekeriz!” deyip sikini yukarı aşağı annemin bacak arasına (amına) sürtüyordu. Annem olacak şahıs ise zevkten 4 köşe olmuş, dudaklarını ısırıp o pis adamın içine girmesi için hazır bekliyordu. Annemin hazır olduğunu gören usta yavaş yavaş yüklenmeye başlamıştı. (O anda gördüğüm şeylerin ne olduğunu idrak edemiyor, ne yaptıklarını anlayamıyor, sadece gizlice izliyordum!).

Bir süre böyle yaptıktan (siktikten) sonra usta hızlı bir şekilde kalkıp sikini annemin suratına doğru tuttu ve annem ustanın sikini ağzına aldı. (Bana çok iğrenç gelmişti. Adamın işediği şeyi neden ağzına soktuğunu anlayamamış, iğrenmiştim. Halbuki adam oluk oluk boşalıp, döllerini anneme yutturmuştu!). Siki hiç inmeden, “Domal!” dedi. O an annem arkası tam olarak pencereye dönük bir şekilde domaldı ustanın karşısında. (Çok tuhaf gelmişti bana, ilk kez bir am görüyordum. Beynim o anın fotoğrafını çekmiş olacak ki, o manzarayı unutamıyorum. Muhteşem bir kalçaya sahipti annem, bakımlı, tüysüz, kılsız, güzel bir kadındı!).

Usta arkasına geçip sikini annemin yarığına sokmuştu. O an çok net görüyordum ustann sikinin annemin amına giriş çıkışlarını. Annem sürekli inliyor, “Geliyorum yine!” gibisinden şeyler söylüyordu. (Nereye geliyordu? Bu hep kafamda soru işaretiydi o zaman!).

10-15 dakika böyle devam ettikten sonra annem, “Biraz da arkadan yap!” diyerek kalkıp vitrinde duran kremi alarak geldi. Ustanın önüne sırt üstü yattı tekrar ve bacaklarını birleştirip yukarıya kaldırdı. Biraz yarığına krem sürdü ve ustaya, “Acıtmadan sok!” dediğini hatırlıyorum. (Annem adama götünü de siktirmişti, yıllar sonra idrak ettiğim şeylerden biri de bu olmuştu!). Usta annemin havada birleştirdiği ayaklarını bileklerinden tutarak yavaş yavaş girmeye başlamıştı yine. Ama bu sefer birşeyler ters gidiyordu, annem sürekli kıvranıp, “Acıyor, yavaş!” deyip duruyordu.

Usta annemin götünü sikine alıştırmış olacak ki, kasıkları annemin kalçalarına vuruyor, hayvan gibi böğürerek sikiyordu annemi. Annem ağlamaklı bir şekilde inleyerek, elleriyle adamın bacaklarını ittirmeye çalışıyordu. Birkaç dakika daha böyle devam ettikten sonra usta (Daha fazla dayanamamış olacak ki!) annemin bacaklarını sağ omzuna koydu, annemin bacaklarını kıracak zannettim, öyle bir yüklenip öpmeye başladı annemi, iniltiler eşliğinde. (Adam annemin götüne boşalmıştı!).

Bir süre öylece durdular, sonra toparlanıp giyinmeye başladılar. Annem bir sigara yaktı. İçine çektiği dumanı ustayla öpüşerek onun ağzına aktarıyor, usta da annemin ağzından çektiği sigara dumanını annemin yüzüne üflüyordu. (Bu yaşıma geldim böyle fantazileri daha ben bile uygulamadım!). Annem, “Haydi toparlanalım, çocuklar uyanır şimdi!” demesiyle birlikte ben sessiz sedasız ordan uzaklaştım. Yukarıya çıkıp, yatağıma girdim. Demin gördüklerimin şaşkınlığıyla uyuyup kalmışım.

Bir iki saat kadar sonra annem gelip kaldırdı bizi. Duş almış, kahvaltıyı hazırlamış, aşağıda ustayla beraber bizi bekliyordu. İçimde tuhaf şeyler hissediyor, ama birşey diyemiyordum. Gözüm sürekli annem ve ustanın üzerindeydi. Bizim yanımızda birbirlerine bakıp, gülümseyerek, göz kırparak flörtleşiyorlardı.

Usta işini bitirip gittikten birkaç gün sonra babam eve gelmişti ve yapılan tadilatın çok iyi olduğunu, ucuza yaptırdıklarını söyleyip seviniyordu. Ahh garip babam ahh, sen tadilatı ucuza getirdiğine sevinirken, elalemin Hanzosu senin karını amından götünden sikti. Sen boynuzu yemiş, bense hayatım boyunca unutamayacağım bir trajik olaya tanıklık etmiştim!